KALBİN İLE MEŞGUL OL

Sevgi, çetin bahis. İnsan ruhuna dokunanı buldu mu dengini de bulur dengesini de demişler. Bu yolu dengiyle yürüyenin ömrü muhabbet dolar, şiir olur. Eğer ruhunuza dokunanı bulduğunuzu düşünüyorsanız şanslısınız, zaten her şey iyi olacak demektir. Ama ne yazık ki herkes dengini arayarak bulamıyor. Her konuda sonsuzu arayan, sınırlarını zorlayan insan, sevgi konusunda da çoğunlukla ısrarcı ya da sabırsız oluyor. Hele ki her gülüşü aşk, her bakışı romantizm sanma hastalığı olan bugünün insanı için sahi değerler daha ender ve zor bulunur oldu. Ve diğer bir gerçek de var ki, kimimiz açık açık göstersek, kimimiz yok saysak ve ya kendimize bile itiraf edemeyerek gizlesek bile, her birimiz bir arayış içerisindeyiz. Arayışta olmakla ilgili bir sorunum yok. Hatta sürekli arayışta olmanın, sonsuzluk isteği kadar insanın yaratılışında olan doğal bir dürtü olduğunu düşünüyorum. Hayatta doğru cevaplara ulaşabilmek için insanın arayış halinde olmasının biraz da anlamlı olduğunu.

Erfelek Şelaleleri,Sinop / Ağustos,2019

Diğer taraftan, insanı şüpheci, gergin, saldırgan ve doyumsuz hale getiren bir arayışın doğru bir cevaba ulaştırması mümkün olamaz. Bana göre insanın arayışı değerli bir amaca hizmet etmeli. Onu olduğundan daha yükseğe çıkarmaya yardım etmeli. Bu doğrultuda da insanın hayattaki arayışını yönlendirebileceğini düşünüyorum. İnsan eğer etrafıyla meşgul olmaktan evvel, kendi kalbini temizlemeyi ve oraya muhabbet yerleştirmeyi amaç edinirse, aynı anda başka şeylerin kalbinde barınamayacağını hayretle görecektir.  Çünkü kalpte aynı anda iki zıddın sevgisi barınamaz, biri geldiğinde diğeri gider.  Ve kalbinde artık sevgi ve muhabbet olduğunda, aslında karşısına çıkan cevapların ona muhabbet ve sevgiyi getireceğini ummak daha samimi bir bekleyiş olacaktır. Her şeyden evvel insan yaşamında kendi kalbiyle meşgul olursa, bu belki de ona, meşgul olduğu diğer konularda bu kadar şüpheci, saldırgan, sabırsız ya da ısrarcı olmasına gerek olmadığını gösterebilir. Ya da örneğin hayatta yalnız kalma eyleminin bir felaket olmaktan çok kafasında yarattığı korkular olduğunu gösterebilir. Ne yazık ki birçoğumuz sevgi konusunda aradığımızı bulamadığımızda, ya da bazen bulduğumuzun beklediğimizden biraz farklı olduğunu ve ya tamamen farklı olduğunu gördüğümüzde ya kendimize ya da karşımızdakine haksızlık etmeye meyilliyiz. Oysa kalbimize şöyle dürüstçe bir bakabilsek, içimizde zaten var olan sevgi, nasıl da haksızlık ettiğimizi, aslında çok değerli bir şeye çoktan sahip olduğumuzu bize gösterecek.

İnandığım bir gerçek var ki, oradan oraya savrulan bir arayış insana değerli bir amaç da doğru bir cevap da getiremez. Ne demişler, insan sevdiğiyle beraberdir. İnsan sevdiği şeyi anar, akıl da ona göre çalışıp o şeye kavuşma yollarını arar ve bulur. Bizler her şeyden evvel kalbimizin istikametiyle meşgul olmalıyız. Diyelim ki, kalp aradığını bulamadı, ne mi olur? O durumda bile bu arayışın bize en güzel kalanı sevgi ve muhabbet dolu bir kalp olur, kendi kalbimiz.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s