Neden kitap okumalıyız?

Hepimiz dünyaya bir bebek olarak geliyoruz, insan olmayı ise büyürken öğreniyoruz. Bizi oluşturan fiziksel bedenimizin ardında, ruhsal varlığımızı besleyen, hayattaki kararlarımızda bizi yönlendiren karakterimizi oluşturan, içerisinde duygular ve davranışlar barındıran yaşamlarımızı, büyürken ve insan olurken şekillendiriyoruz. Ve ister tarihte olsun ister günümüz dünyasında insanın insan olabilmesi için edebi eserler başta olmak üzere kitaplar insan yaşamı için birer anahtardır. Yaşamı güzelleştirmek için, kolaylaştırmak için, insanın kendisine yatırım yapabilmesi için bir anahtar.

En basit bir matematik hesabıyla günde 20 sayfa kitap okuyan bir insan, yılda yaklaşık 7 bin sayfa kitap okur. Ortalama bir kitabın 230 sayfa olduğu kabul edilirse, bu da yılda 30 kitap demektir. Ve yılda 30 kitap okumak insanı öyle farklı yerlere taşır ki…

Bir kere kitap okumak zihnimizi özgürleştirir. Günlük yaşamın karmaşasından uzaklaşmamızı, farklı dünyalar keşfetmemizi, oturduğumuz yerden farklı insanlar ve hayatlar tanımamızı, farklı deneyimler yaşamamızı sağlar. Yaşamda bize verilen şeylerin ötesini görme yeteneğimizi geliştirir. Bu yetenek sayesinde yaşam daha kolaylaşır ve güzelleşir.

Kitap okumak odaklanmayı artırır ve olaylara bakış açımızı genişleterek daha yaratıcı olmamızı sağlar. Farklı durumlarda farklı sorunlarla kolayca başa çıkma yetisinin yanında bulunduğumuz anın farkındalığına da erişmemizi sağlar.

Hem kendimize dönüp baktığımızda, hem de çevremizle ilişkilerimizde çok daha etkileyici, ilgi çekici, özgüven sahibi bir karakter olmamızı sağlar. Çevremizle konuşabileceğimiz daha çok konumuz ve konuşurken kendimizi doğru ifade etmede kullanabileceğimiz daha geniş bir kelime dağarcığımız olur. Etkili konuşabiliriz. Konuşulanları daha iyi anlayabilir, gerektiğinde empati kurabiliriz.

Bütün bunlar kitap okumanın faydaları konusunda ikna olmak için yeterli gelmiyorsa kendinize ne istediğinizi sorun. Dünyanın en başarılı ve en zengin insanlarının neden hala her fırsatta kitap okuduklarını düşünün. Örneğin Microsoft’un kurucusu ve dünyanın halihazırda en zengin 2. iş adamı kabul edilen Bill Gates haftada en az 1 kitap okuyor. Hepimizin tanıdığı ve yaptığı işlerden ilham aldığı Elon Musk bir röpartajında 9 yaşındayken Britannica Ansiklopedisini, ki dünyanın en büyük ansiklopedisi olur kendileri, bitirdiğini söylemiştir. Bugün sahip olduğu etkileyici vizyonu gençliğinde okuduğu bilim kurgu kitaplarından edindiğini, hatta bir keresinde roket yapmayı bile kitaplardan öğrendiğini dile getirmiştir. Çok uzaklara gitmeye de gerek yok aslında. Tam sayısı bilinmemekle birlikte resmi kayıtlarda yaşamı boyunca 4000’e yakın kitap okuduğu bilinen, cephede bile okumaya ara vermeyen; bunların yanında 8 dil bilen, vatandaşlık ve medeni kanunundan tutun, orduya ilişkin, matematik ve geometri alanına ilişkin kitaplar yazan bir dehadan söz ediyorum. Atamızdan, bir ulusla birlikte destan yazan bir dehadan. Hiçbir başarının tesadüf olmadığı gibi, tüm başarılı insanların kitap okuması da tesadüf değildir.

Son olarak kitap okumanın, herkesin bilmediği yalnızca tecrübe edenlerin bildiği, en güzel tarafı nedir biliyor musunuz? Bazen okurken karşınıza tanıdık bir kitap çıkar. Sanki yıllardır tanıdığınız bir dostla karşılaşmışsınızdır. Tanırsınız, bilirsiniz onu, hissedersiniz. Ezelden beri dostsunuzdur. En doğru zamanda ve en doğru yerde karşınıza çıkmıştır ve aslında gerçek o ki o hep oradadır. Kadim bir dost gibi. Size hep bir şey anımsatır. Ve bu karşılaşma öyle bir bağdır ki, o kitap yaşamınızdadır, benliğinizdedir. Kendi içinize ve özbenliğinize bir yolculuğa çıkmanızı sağlar. O kitap sayesinde kendi içinizde keşfe çıkarsınız. Ve bu yaşayabileceğiniz en zevkli maceralardan biridir. Kendinizde yeni bir şeyler keşfedersiniz. Şanslıysanız bunu birden fazla kez yaşarsınız.

Eğer size böyle hissettiren bir kitaP yoksa çok şey kaçırmaktasınız. Arayın ve bulun onu. Emin olun O DA bir yerlerde sizi bekliyor. Unutmayın kitap okumak herkesin yapabileceği kadar kolay bir iştir ama herkes yapmaz. Bu büyülü bir iştir.